Almanca öğrenirken, sıkça karşılaşılan ve dilin zenginliğini yansıtan bazı kelimeleri öğrenmek oldukça önemlidir. Bu yazıda, Almanca dilinde kullanılan 10 kelimeyi ve bu kelimelerin anlamlarını ele alacağız.
Bu kelimelerin bazıları Almanlar tarafında sıkça kullanılırken, bazıları sadece belli alanlarda (tıp, mühendislik vs.) karşımıza çıkmaktadır. Bu gönderinin YDS ve YÖKDİL gibi sınavlara girecek olanlar için de faydalı olacağını düşünüyorum.
Her bir kelimenin Türkçe anlamı, ne tür bir sözcük olduğu ve örnek cümlelerle açıklamalarını bulabilirsiniz. Gönderinin en altında sizler için hazırladığım alıştırmaya göz atabilirsiniz.
1. ausmerzen (Fiil)
Anlam: Yok etmek, ortadan kaldırmak
Eş Anlamlılar: ausrotten, ausräumen
Almanca Örnek: Für manche Leute ist es sehr schwierig, schlechte Gewohnheiten auszumerzen.
Türkçe Çeviri: Bazı insanlar için kötü alışkanlıkları ortadan kaldırmak çok zordur.
2. rekonstruieren (Fiil)
Anlam: Yeniden yapılandırmak, yeniden oluşturmak
Eş Anlamlılar: wiederherstellen, nachbilden
Almanca Örnek: Wissenschaftler sagen, dass es eine lange Zeit dauern wird, die Infrastruktur nach dieser Katastrophe zu rekonstruieren.
Türkçe Çeviri: Bilim insanları, bu felaketten sonra altyapıyı yeniden inşa etmenin uzun bir süre alacağını söylüyorlar.
3. emittieren (Fiil)
Anlam: Yaymak, çıkarmak
Eş Anlamlılar: ausstoßen, freisetzen
Almanca Örnek: Die Handelsschiffe, die vor einer Woche im Hafen angelegt haben, emittieren immer noch Schadstoffe ins Meer.
Türkçe Çeviri: Bir hafta önce limana yanaşan ticari gemiler hâlâ denize zararlı maddeler salıyor.
4. restriktiv (Sıfat)
Anlam: Kısıtlayıcı, sınırlayıcı
Eş Anlamlılar: begrenzend, einschränkend
Almanca Örnek: Der Bürgermeister sagte, dass restriktive Maßnahmen getroffen werden müssen, um das Verkehrsproblem in der Stadt zu beseitigen.
Türkçe Çeviri: Belediye başkanı, şehirdeki trafik sorununu ortadan kaldırmak için kısıtlayıcı önlemler alınması gerektiğini söyledi.
5. demolieren (Fiil)
Anlam: Yıkmak, tahrip etmek
Eş Anlamlılar: zerstören, abreißen
Almanca Örnek: Demonstranten haben gestern alle Geschäfte und Autos im Stadtzentrum demoliert.
Türkçe Çeviri: Göstericiler dün şehir merkezindeki tüm dükkânları ve arabaları tahrip ettiler.
6. das Relikt (İsim)
Anlam: Kalıntı, artık
Eş Anlamlılar: Überbleibsel, Überrest
Almanca Örnek: Relikte, die von Archäologen entdeckt worden sind, gehören zur Antike.
Türkçe Çeviri: Arkeologlar tarafından keşfedilen kalıntılar antik döneme aittir.
7. attestieren (Fiil)
Anlam: Onaylamak, tasdik etmek
Eş Anlamlılar: bescheinigen, bestätigen
Almanca Örnek: Der Arzt hat mir meine Sorgen attestiert.
Türkçe Çeviri: Doktor endişelerimi doğruladı.
8. ausgewogen (Sıfat)
Anlam: Dengeli, uyumlu
Eş Anlamlılar: balanciert, harmonisch
Almanca Örnek: Sport ohne eine ausgewogene Ernährung ist nicht so effektiv, wie man sich denkt.
Türkçe Çeviri: Dengeli bir beslenme olmadan spor yapmak, düşünüldüğü kadar etkili değildir.
9. der Konsens (İsim)
Anlam: Uzlaşma, oy birliği
Eş Anlamlılar: Übereinstimmung, Einigkeit
Almanca Örnek: Nach langen Gesprächen mit unterschiedlichen Sozialgruppen wurde ein Konsens erzielt.
Türkçe Çeviri: Farklı sosyal gruplarla yapılan uzun görüşmelerden sonra bir uzlaşmaya varıldı.
10. intakt (Sıfat)
Anlam: Sağlam, bozulmamış
Eş Anlamlılar: unversehrt, unbeschädigt
Almanca Örnek: Nach dem Erdbeben blieben nur die Häuser intakt, die eine robuste Grundstruktur hatten.
Türkçe Çeviri: Depremden sonra sadece dayanıklı bir temel yapıya sahip olan evler sağlam kaldı.
Alıştırma:
Umarım faydalı olmuştur. İyi çalışmalar!