Almanca Kelime Bilgisi – 2: Wortschatzübung – 2

Almanca öğrenirken, sıkça karşılaşılan ve dilin zenginliğini yansıtan bazı kelimeleri öğrenmek oldukça önemlidir. Bu yazıda, Almanca dilinde kullanılan 10 kelimeyi ve bu kelimelerin anlamlarını ele alacağız. 

Bu kelimelerin bazıları Almanlar tarafında sıkça kullanılırken, bazıları sadece belli alanlarda (tıp, mühendislik vs.) karşımıza çıkmaktadır. Bu gönderinin YDS ve YÖKDİL gibi sınavlara girecek olanlar için de faydalı olacağını düşünüyorum.

Her bir kelimenin Türkçe anlamı, ne tür bir sözcük olduğu ve örnek cümlelerle açıklamalarını bulabilirsiniz. Gönderinin en altında sizler için hazırladığım alıştırmaya göz atabilirsiniz. 

1. sanieren (fiil)

Türkçe Anlamı: Yenilemek, restore etmek

Eş Anlamlılar: renovieren, erneuern

Örnek Cümle: Die Stadt braucht viel Geld, den alten Bahnhof vollständig zu sanieren.

Türkçe Çevirisi: Şehir, eski tren istasyonunu yenilemek için çok paraya ihtiyaç duyuyor.

2. verschollen (sıfat)

Türkçe Anlamı: Kayıp, kaybolmuş

Eş Anlamlılar: verschwunden, vermisst

Örnek Cümle: Einen Monat nach der Überflutung tauchten viele Gegenstände auf, die für verschollen gehalten wurden.

Türkçe Çevirisi: Selden bir ay sonra, kaybolduğu düşünülen birçok eşya ortaya çıktı.

3. obsolet (sıfat)

Türkçe Anlamı: Modası geçmiş, kullanımdan kalkmış

Eş Anlamlılar: veraltet, überflüssig

Örnek Cümle: Faxgeräte werden von vielen Menschen als obsolet betrachtet.

Türkçe Çevirisi: Faks makineleri birçok insan tarafından modası geçmiş olarak kabul edilmektedir.

4. schmälern (fiil)

Türkçe Anlamı: Azaltmak, küçültmek

Eş Anlamlılar: verringern, mindern

Örnek Cümle: Wer den Gewinn vermehren will, muss die Ausgaben schmälern. 

Türkçe Çevirisi: Kazancı artırmak isteyen, harcamaları azaltmak zorundadır.

5. Resolution (isim, feminin)

Türkçe Anlamı: Karar, önerge

Eş Anlamlılar: Beschluss, Entschließung

Örnek Cümle: Die Resolution, die vom Parlament verabschiedet wurde, wird seitens der Bevölkerung nicht unterstützt. 

Türkçe Çevirisi: Parlamento tarafından kabul edilen karar, halk tarafından desteklenmiyor.

6. eklatant (sıfat)

Türkçe Anlamı: Göze çarpan, bariz

Eş Anlamlılar: auffällig, offensichtlich

Örnek Cümle: Der Vortrag war sehr eklatant, aber offenbar hat niemand etwas verstanden.

Türkçe Çevirisi: Sunum çok çarpıcıydı, ancak görünüşe göre kimse bir şey anlamadı.

7. obduzieren (fiil)

Türkçe Anlamı: Otopsi yapmak

Eş Anlamlılar: sezieren, autopsieren

Örnek Cümle: Die Polizei hat die Angehörigen des Opfers darum gebeten, ruhig zu bleiben, bis der Leichnam obduziert wurde.

Türkçe Çevirisi: Polis, kurbanın yakınlarından ceset otopsi yapılana kadar sakin kalmalarını istedi.

8. fahnden (fiil)

Türkçe Anlamı: Aramak, peşine düşmek

Eş Anlamlılar: suchen, ermitteln

Örnek Cümle: Die Polizei fahndet seit zwei Tagen nach einem Dieb, der drei Touristen ausgeraubt hat.

Türkçe Çevirisi: Polis, üç turisti soyan bir hırsızı iki gündür arıyor.

9. dementieren (fiil)

Türkçe Anlamı: Yalanlamak, reddetmek

Eş Anlamlılar: widerlegen, bestreiten

Örnek Cümle: Der Angeklagte dementiert die Vorwürfe, die gegen ihn erhoben wurden.

Türkçe Çevirisi: Sanık, kendisine yöneltilen suçlamaları yalanlıyor.

10. nachrangig (sıfat)

Türkçe Anlamı: İkincil, önemsiz

Eş Anlamlılar: nebensächlich, untergeordnet

Örnek Cümle: Der Leiter des Konzerns hat behauptet, dass die Fragen, die ihm gestellt worden sind, nachrangig seien.

Türkçe Çevirisi: Şirketin yöneticisi, kendisine yöneltilen soruların ikincil önemde olduğunu iddia etti.

Alıştırma:

Bu kelimeler ve örnek cümleler, Almanca dilindeki kelime dağarcığınızı genişletmenize yardımcı olacaktır. Yeni kelimeler öğrenmek ve onları cümle içinde doğru bir şekilde kullanmak, dil öğreniminde büyük bir adımdır. Öğrenmeye devam edin ve Almanca becerilerinizi geliştirin!

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir